Bizimle iletişime geçin

Araştırma

Dünya’da podcast sektörü 2030’a kadar 150 milyar dolara ulaşacak

Polaris Market Research şirketi tarafından hazırlanan Podcast Pazar Analizi Raporu’na göre, küresel podcast pazar değerinin 2022’den 2030’a kadar 149,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Yayınlanma tarihi

on

AA muhabirinin rapordan derlediği bilgilere göre, küresel podcast pazar değeri geçen yıl 13,7 milyar dolar seviyesindeydi. Podcast sektörünün uluslararası pazarlarda hızla popülerlik kazandığı belirtilen raporda, izleyiciye internet üzerinden direkt olarak ulaşan medya hizmetleri olarak tanımlanan OTT platformlardaki büyümenin, dünya genelinde bölgesel içerik talebini de oluşturduğu ifade edildi.

Raporda, dünyanın giderek daha fazla birbirine bağlanırken, kelime hizmetleri endüstrisinin de bölgesel içeriğe olan talebi artırarak hızla büyümesinin beklendiği aktarıldı.

Podcast pazarında son yıllarda nesnelerin interneti (IoT), makine öğrenmesi (ML) ve yapay zekanın (AI) podcast kanallarına kurulması ve harcanabilir gelirin artması gibi çeşitli faktörlerin desteklediği kapsamlı gelişmeler gözlemlediği ifade edilen raporda, daha derin mobil penetrasyon, daha ucuz veriler, yapay zeka ve makine öğreniminin yükselişinin internet üzerinden yayın yapan oyuncuların gelişmesi için olağanüstü bir ortam oluşturduğu vurgulandı.

Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Podcast sektörünün genişlemesinde yüksek harcanabilir gelir ve küresel olarak artan tüketici harcamaları önemli bir faktör. Haber ve politika segmenti geçen yıl küresel podcast pazarının büyümesinde en önemli katkı sundu. 2030 yılına kadar da bu hakimiyetini koruması bekleniyor. Küresel podcast pazar değerinde Kuzey Amerika en büyük gelir payına sahip. Bu baskınlık, bölgenin yeni teknolojiyi hızla benimsemesine ve olgun izleyici tabanı sabip olmasına bağlanabilir.”

En fazla postcat üretilen diller İngilizce, İspanyolca ve Portekizce

Podcaster App Kurucusu ve Medya Girisimcisi Rıfat Özcan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede dünyada 500 milyon civarında olan podcast dinleyici sayısının 2025 yılında yaklaşık 800 milyona çıkabileceğinin tahmin edildiğini söyledi.

En fazla podcast üretilen dillerin sırasıyla İngilizce, İspanyolca ve Portekizce olduğunu kaydeden Özcan, “Türkçe ise en fazla podcast üretilen 15’inci dil. İspanyolca ve Portekizce dillerinde üretilen podcastlerin ise yüzde 95’inden fazlası İspanya ve Portekiz dışında üretiliyor. Latin Amerika’da inanılmaz bir yükseliş söz konusu.” ifadelerini kullandı.

Özcan, Amerika ve Avrupa’da podcastin artık yoğun olarak tüketilen ve belli bir doygunluk seviyesine gelmiş olan bir mecra olduğuna işaret ederek, Batı dışı dünyada Türkiye, MENA, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya’da podcastin ciddi bir yükselişinin olduğunu aktardı.

“Türkiye’de podcast istikrarlı bir şekilde büyüyor”

Türkiye’ye makro düzeyde bakıldığında podcast ekosisteminin kurumsallaşmaya başladığını dile getiren Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Podcast ajansları, içerik ağları, uygulamalar, yapım ajansları ortaya çıkmış durumda. Podcast alanındaki yükselişi 2010’lu yıllar başındaki Youtube’un durumuna benzetebiliriz. Türkiye’de podcast için hala çok erken bir dönemdeyiz. 20 yılın az üzerinde bir geçmişe sahip olan podcast mecrası tam bir patlama yaşamadan ama sürekli istikrarlı bir şekilde de büyümesini devam ettiren bir mecra.

Türkiye’de her ne kadar pandeminin başına göre 30 kata kadar kanal bazında bir yükselişten bahsediyorsak da net bir patlama durumu yok. İngilizce’de olan kanal sayısı 1 milyon 600 binin üzerinde, İspanyolca ve Portekizce’de bu sayı 400 bin civarında. Türkiye için bu sayı 10 bin 751. Türkiye’de yoğun bir şekilde radyo tüketen bir kitle mevcut ve sözlü kültürün de yoğun olarak yaşandığı bir ülkedeyiz.”

Özcan, podcast kültürü yaygınlaştıkça Türkiye’de dijital tüketicilerin podcast mecrasına çok hızlı bir şekilde adapte olabileceğini söyledi.

Podcast ekosistemi içinde yer alan herkesin en büyük derdinin podcast kültürünü yaygınlaştırmak olduğunu belirten Özcan, bunun sayesinde ekosistem daha da büyüyebileceğini ifade etti.

Özcan, Z kuşağı için sesin önemli olduğunu, Z kuşağının Y kuşağından farklı bir şekilde ses ile ilişki kurduğunu ve dolayısıyla ses ekosistemi içindeki podcastin burada Z kuşağı için farklı bir şekilde konumlandığını dile getirdi.

“Podcast, Z Kuşağı için önemli bir dijital tüketim alanı”

Rıfat Özcan, podcast dinleyicilerinin yüzde 50’den fazlasının 25 yaşın altında olduğunu belirtti. Podcastin Türkiye için de Z Kuşağı için de önemli bir dijital tüketim alanı olacağını aktaran Özcan, podcastin zaman ve mekan dışı her yerde ve her zaman tüketilebilen bir medya içeriği olduğunu söyledi.

Özcan, şunları kaydetti:

“Bu yönüyle inanılmaz bir alan sunuyor. Çünkü insanlar podcasti hem dünyada hem Türkiye’de yoğun olarak başka işlerle meşgul iken dinliyorlar. Yani aslında podcast atıl olan zamanlarını verimli geçirmelerini sağlıyor insanların. Podcastin ekran rekabetinin dışında bir mecra olmasının hem üretici hem tüketici için birçok fırsat sunuyor. Telefon, TV, açık hava reklamları derken etrafımız tamamen ekranlarla kaplı ve podcast bu yoğunluktan sıyrılmak isteyenlerin uğrak noktası oldu ve olmaya devam edecek. Podcast ekosistemini keşfeden bir daha zor bırakır. Ücretsiz tüketilebilir olması, az veri ile dinlenebilir olması hatta telefonunuza indirilip çevrim dışı şekilde dinlenebilmesi tüketici için önemli avantajlar doğuruyor. Bir nevi bir sesli vikipedia olarak tanımlıyorum ben bu mecrayı.”

Kaynak: Anadolu Ajansı

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Yanıt Ver

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araştırma

2024 seçimleri, siyasetin ötesinde podcast reklamcılığının kullanılmayan potansiyelini ortaya koydu

EMARKETER içerikten sorumlu kıdemli başkan yardımcısı ve genel yayın yönetmeni Vladimir Hanzlik, “Podcast’ler ABD seçimlerinde büyük bir rol oynamış olabilir, ancak reklamverenler tarafından hala göz ardı ediliyorlar” diye yazdı.

Yayınlanma tarihi

=>

2024 genel seçimleri, adayların ABD’deki en büyük podcast yayınlarından bazılarında oyunun kurallarını değiştirme potansiyeli taşıyan görünümleri nedeniyle “podcast seçimi” olarak adlandırıldı. Bu katılımlar podcast reklamcılığının henüz kullanılmayan potansiyelini ortaya koyuyor. EMARKETER içerikten sorumlu kıdemli başkan yardımcısı ve genel yayın yönetmeni Vladimir Hanzlik LinkedIn’de “Podcast’ler ABD seçimlerinde büyük bir rol oynamış olabilir, ancak reklamverenler tarafından hala göz ardı ediliyorlar” diye yazdı.

Başkan seçilen Donald Trump ve Başkan Yardımcısı seçilen JD Vance “The Joe Rogan Experience” (Spotify’da ABD’de 1 numara) programına katılırken, Başkan Yardımcısı Kamala Harris “Call Her Daddy” (Spotify’da ABD’de 22 numara) programına katıldı. On milyonlarca dinleyicinin platformlar arasında dinlediği bu podcastler sadece seçimlerde etkili olmakla kalmadı, aynı zamanda podcast kitlelerinin ne kadar büyük olabileceğini de gösterdi.

Eylül 2024 tahminimize göre, 2025 yılında ABD’deki insanların %41,0’i (140,9 milyon) podcast dinleyecektir.

  • Karşılaştırma yapmak gerekirse, insanların %43,2’si (148,7 milyon) Instagram kullanacak.
  • Ancak Instagram 2025 yılında 35,16 milyar dolar ABD reklam geliri elde edecekken, podcast reklam harcamaları 2,55 milyar dolarla bunun onda birinden daha az olacak.

Haziran 2024 tahminimize göre, podcast’ler 2024 yılında ABD’de dijital medyada geçirilen zamanın %4,8’ini oluştururken, dijital reklam harcamalarının yalnızca %0,8’ini oluşturdu. Podcast’leri dinlemek için harcanan zaman artarken, reklam harcamaları aynı kalacak ve daha sonra azalacak.

“Bu dengesizlik, kullanılmayan önemli bir fırsatı temsil ediyor. Üstelik bu, podcast dinleyicilerinin tükettikleri içeriğe duydukları yüksek güven düzeyini hesaba katmıyor bile,” diye yazdı Hanzlik. Podcast dinleyicileri, belirli içerik oluşturucuların içeriklerinin düzenli aboneleri olma eğilimindedir, bu da onlara sunucularla bir ilişki ve güven düzeyi sunar. Bu da sponsorlu içerik ve sunucunun yönlendirdiği reklam okumaları için mükemmel bir fırsat sunuyor.

Reklamverenlerin podcast’leri benimseme konusundaki tereddütlerinin ardında yatan faktörler var.

  • Radyo ve Dijital Ses Reklam Harcamaları Karşılaştırmalarımıza göre, podcast’lerin çoğunun dinleyici tabanı çok küçüktür ve ilk 25’te yer alan podcast’ler dinleyicilerin neredeyse yarısına sahip: Q4 2024 raporuna göre.
  • Birçok içerik oluşturucu podcast’lerini YouTube’da yayınlıyor; bu da reklamverenlerin Spotify ve Apple Music gibi diğer platformlardaki podcast’ler yerine özellikle YouTube’da reklam vererek kitlelerine ulaşabileceği anlamına geliyor.
  • Araç kullanmak gibi başka faaliyetlerle uğraşan dinleyicilerin Instagram gibi sosyal platformlarda olduğu gibi doğrudan reklamlardan satın alamayabileceği podcast’lerde ilişkilendirme zor olabilir.
  • Podcast reklamları genellikle atlanabilir, yani dinleyiciler bunları gerçekten duymayabilir.

Seçimler podcast’lerin popülerliğini ortaya koymuş olsa da, bu format siyasi sezonlar dışında da ilgi çekicidir. Siyasi kampanyalar 2026 ve 2028’de podcast’lere daha fazla yatırım yapabilir ve podcast’ler aday stratejileriyle daha fazla iç içe geçebilir. Ancak siyasi olmayan reklamverenler podcast’lerin geniş erişiminden şimdiden faydalanabilir.

Kaynak: EMarketer

Okumaya devam et

Araştırma

Podcast sektörünün bir başka yüzü: Podfade

Podnews tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu yılın Ocak ayında yayın hayatına başlayan 24.464 podcast’in 7.388’i, (yani %30,2’si) Şubat sonundan bu yana yeni bir bölüm yayınlamadı.

Yayınlanma tarihi

=>

Podcast yayıncılarının podcast yayınlamayı bıraktığı “podfade” fenomeni ne kadar kötü?

Podnews tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu yılın Ocak ayında yayın hayatına başlayan 24.464 podcast’in 7.388’i, (yani %30,2’si) Şubat sonundan bu yana yeni bir bölüm yayınlamadı.

Spotify for Creators’da Ocak ayında başlayan programların %22,7’si Şubat sonundan bu yana yeni bir bölüm yayınlamadı. Bu, Ausha için %20,4, Megaphone için %18,9, Podbean için %12,6 ve Libsyn için %12,3 olan ortalamadan daha iyi. Tahmin edebileceğiniz gibi, ücretsiz denemeleri iyi duyurulmuş podcast barındırma şirketleri, Spreaker (%40), RSS (%71) ve Hubhopper (%83) dahil olmak üzere en yüksek podfade seviyelerini gösteriyor.

Bu rakamlar Ağustos ayındaki Podcast Index verilerinden, akıştaki ilk ve son bölümlerin tarihleri kullanılarak hesaplandı. Bazı podcast barındırma şirketleri ücretsiz deneme sona erdiğinde ücretsiz hesapları siliyor, bu nedenle bu verilerde görünmüyorlar. Bu yılın Ocak ayında yeni programlar yayınlayan ilk 5 şirket Spotify for Creators, RSS, Buzzsprout, Spreaker ve Acast oldu. Bu şirketler o ay yeni programların %60’ını çekti.

Kaynak. PodNews

Okumaya devam et

Araştırma

‘Podcast Seçimi’nde Trump çok daha fazla insanla konuştu

Edison Research, Trump ve Harris’in seçimden önce podcast’lerde yer almaları arasındaki karşılaştırmalı farkı gösteren bir çalışma yayınladı. Veriler, Trump’ın Harris’in dinleyici sayısının üç katından fazlasına ulaştığını gösteriyor.

Yayınlanma tarihi

=>

Her seçim döneminde, seçmenlerin katılımını sağlamanın bir yolu olarak yeni bir iletişim aracı ortaya çıkıyor gibi görünüyor. Birçok kişi, her iki adayın da yüksek profilli programlarda yer alması nedeniyle 2024 başkanlık kampanyasını “Podcast Seçimi” olarak nitelendiriyor.

Tüm platformlardaki tüm programları ölçen tek hizmet olan Edison Podcast Metrics, bize her bir kampanyanın katılımlarından elde ettiği erişim hakkında güçlü bir gösterge sunabilir.

Podchaser’a göre – Başkan Yardımcısı Kamala Harris Temmuz ayında yarışa girdikten sonra Seçim Gününe kadar sekiz programa katılırken, eski Başkan (ve şimdi Başkan seçilen) Donald Trump 20 programa katıldı. Her ne kadar katıldıkları belirli bölümlerin dinleyici sayısına erişimimiz olmasa da ve bu bölümlerin ortalamadan çok daha fazla dinlendiğinden emin olsak da, bu programların ortalama izleyici kitlesine ilişkin tahminlerimiz var. Ve açıkça görülüyor ki Trump, Harris’ten çok daha fazla sayıda dinleyiciye hitap etti.

Katıldıkları her bir programın ortalama erişimini birleştirip birden fazla dinleyiciyi hesaba katmak için sonuçları tekilleştirdiğimizde, Trump’ın katıldığı podcastler ortalama bir haftada yaklaşık 23,5 milyon 18 yaş üstü Amerikalıya ulaşırken, Harris’in katıldığı podcastler ortalama bir haftada sadece 6,4 milyon 18 yaş üstü Amerikalıya ulaşıyor.

Trump’ın toplamı elbette Amerika’nın açık ara en büyük podcast’i olan The Joe Rogan Experience’a katılmasıyla daha da arttı. Ancak Rogan’ı Trump’ın hesaplamasından çıkarsak bile, Trump’ın diğer katılımlarının Harris’inkini çok geride bırakacağını belirtmek gerekir.

Amerika’nın en büyük podcast’lerinin birçoğunun haftalık erişimi, birçok kablolu televizyon ağının ve bireysel televizyon programlarınınkini geride bırakıyor. Hızla büyüyen bu kanalın her türlü ulusal konuşmada ya da medya stratejisinde kullanılmaya devam edeceğini beklemek yanlış olmayacaktır.

Kaynak: PodNews

Okumaya devam et

En son