Haberler
Spotify ve Youtube’un rekabeti bize nasıl bir gelecek vaat ediyor?
Spotify ‘videoya’, Youtube ‘sese’ daha çok yatırım yaparken, ‘yazılı’ dünyadan ‘ses ve videonun’ hâkim olduğu bir geleceğe doğru yaklaşıyoruz.
Yayınlanma tarihi
3 yıl önceon
Yazar :
Özcan YazıcıSpotify ve Youtube yakında büyük bir rekabete mi girecek?
Spotify “videoya”, Youtube “podcast’e” doğru yelken açarken, ses ve videonun amiral gemileri, birbirlerinin alanına yönelerek, harmanlanmış yeni platformlara mı dönüşecek?
Eğer bu öngörü gerçek olacaksa Spotify, “video podcast’lerle”, Youtube, “podcast’lerle” kullanıcıyı ne oranda kendi platformuna çekebilecek ve kalıcı hale getirecek?
Peki, kullanıcı hangisini tercih edecek? Video ile zenginleşmiş Spotify’ı mı, yoksa podcast’e kapılarını açan Youtube’u mu?
Ya Apple gibi diğer büyük rakipler ne yapacak? Bu yeni rekabet ikliminin neresinde yer alacaklar?
Bu ve benzer birçok sorunun yanıtlarını henüz bilmiyoruz. Ama ayak sesleri yükselen yeni rekabet zemininin “ses ve videonun” birleştiği yeni platform modeli olacağının işaretleri epey güçlendi.
Birkaç hafta önce sızan bilgilere göre Youtube yakında www.youtube.com/podcasts (şu anda aktif değil) sekmesi ile podcast’e özel bir ana sayfa oluşturacak ve ana video markasının altına entegre edecek. Hatta bir yıl önce podcast operasyonlarını yönetmesi için sektörde tanınan bir isim olan Kai Chuck’ı atadı.
Bu haberin kamuoyuna yansımasından hemen sonra Spotify yaklaşık bir yıldır beta aşamasında tuttuğu ve Youtube’tan tranfer ettiği Joe Rogan gibi popüler bazı yayıncılarına açtığı video podcast özelliğini aniden 4 ülkedeki (ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda) tüm içerik oluşturucuların kullanımına sundu.
Bu hamleler, yakında yeni teknolojik hamlelerle milyonlarca kullanıcısı olan Spotify ve Youtube’un birbirlerinin güçlü olduğu alanlara yönelmeleriyle büyük bir rekabete girişeceğinin ayak seslerini oluşturuyor.
APPLE TEMEL ATTI, SPOTIFY BÜYÜTTÜ
Peki, bu aşamaya nasıl gelindi; video, podcast ve ses tabanlı iletişimi nasıl bir gelecek bekliyor?
Video epeydir günlük yaşamımızın bir parçası olsa da aslında podcast de, birdenbire hayatımıza girmiş bir kavram ve mecra değil. Podcast, 2000’lerin başında Apple’ın MP3 müzik dinlemek için geliştirdiği iPod cihazının “Pod”u ile, İngilizce’deki “Broadcast” (yayın yapmak) sözcükleri birleştirilerek türetilmiş bir kavram. iTunes üzerinden sağladığı destekle podcast yıllarca Apple’ın hegemonyasında sessiz sedasız ilerledi.
Podcast 2004 yılından beri hayatımıza dahil olmasına rağmen, ağır telif hakları nedeniyle müzikten para kazanamayan Spotify’ın yeni bir gelir kapısı arayışıyla son 3-4 yılda podcast’e yönelmesi Dünya’da “sese” yönelik ilgiyi hızla artırdı.
Youtube’un lokomotifi olduğu “video” alanı bireyler, kurumlar ve markalar tarafından çoktan “yerleşik” bir dijital mecraya dönüşmüştü. Ses (podcast) tarafı ise, Apple Podcasts’in öncülüğünde, kendi halinde kavrulup gidiyordu. Video gibi kitlesel bir mecra haline gelememişti. Daha çok “meraklılarının” bir hobi boyutunda kullandıkları bir kanaldı.
Ancak 2022 başı itibariyle 400 milyonu aşan kullanıcı sayısıyla Spotify’ın podcast’e yatırım yapması ve bu sayede ses tabanlı içerik oluşturuculara güçlü bir zemin sunması hikâyenin boyutunu bir anda değiştirdi.
Özellikle Covid 19 pandemisi sürecinin yarattığı rüzgârla da birey ve kurumlar Spotify’ın sunduğu bu imkânı kullanmaya ve ses tabanlı içerik geliştirmeye başladılar. Kullanıcısının farkındalığı başlangıçta yüksek olmasa da “Spotify’da olmak, Spotify’da sesini duyurmak” bireyler ve kurumlar için cezbedici oldu.
Son iki yılda podcast yayıncılığı o kadar büyüdü ki, küresel düzeyde yayınlanan podcast sayısı 4 milyonu geçti.
Müzikle başladığı yolculuğunda “Sesin her şeyi olmak için” düğmeye basan Spotify, özellikle 2019 – 2022 arasında ses tabanlı teknoloji geliştiren birçok şirket ve start-up’ı satın alarak podcast stratejisini inşa etmeye başladı.
2019’da ilk büyük podcast yatırımını yapan Spotify, 500 milyon dolarlık devasa bir bütçe oluşturarak, seri satın almalara başladı. İlk ciddi yatırımını podcast girişimi Gimlet Media ve podcast sunucusu/uygulaması Anchor’u satın alarak yaptı. Anchor, sonraki süreçte Spotify’ın büyüyen podcast yatırımlarının ana omurgasını oluşturdu.
Daha sonra Ringer, Megaphone FM, Parcast, Whooshkaa, Chartable ve Podsights gibi şirketleri satın alarak bünyesine kattı. Böylece hızlı biçimde podcast alanında yatay ve dikey biçimde sektörde kendisini konumlandırdı.
Anchor ve Megaphone FM’le podcast sunucu ve reklam hizmetleri altyapısını kurdu. Parcast ile özel podcast’ler geliştiren bir stüdyo kurdu ve podcast ağı oluşturdu.
Betty Labs ve Locker Room’u alarak Greenroom markasını oluşturdu ve Clubhouse’a rakip oldu. Yakın zamanda Greenroom ismini Spotify Live olarak değiştirdi.
Yapay zekâ destekli Podz’u satın alarak uygulama içi arama altyapısını güçlendirmeye başladı. Dünya’nın en popüler sesli kitap uygulamaları arasında yer alan Findaway’ı bünyesine katarak sesin her yerinde var olacağı iddiasını güçlendirmiş oldu.
Yayın ve içerik dağıtımı teknolojisini güçlendirmek için Wooshkaa’yı satın aldı ve bu yılın ilk çeyreğinde de yayıncılar ve reklamverenler için podcast analitik çözümleri sunan Chartable ile podcast reklamcılığı için platformlar arası analiz ve ilişkilendirme hizmeti sunan Podsights’ı satın alarak yayıncılar ve reklamcılar için veri teknolojisi altyapısını güçlendirmiş oldu.
Geçen yıl “Spotify Advertising” hizmetini duyuran Spotify, podcast reklamcılığı için de düğmeye bastı ve reklamverenler için reklam servisini duyurdu. Yine yayıncılar için de Anchor.fm üzerinden abonelik ve reklam geliri elde etmek için özel araçları kullanıma açtı.
Böylece 2019 başladığı operasyonları 2022 itibariyle olgunlaştıran Spotify, podcast alanında agresif büyüme için teknoloji mimarisini hemen hemen tamamlamış oldu.
Bu altyapı üzerine “sesin her şeyi olmakla” yetinmeyeceğinin işaretini veren Spotify, video alanına genişleme kararı alarak yeni bir aşamaya geçti.
YOUTUBE OYUNA DAHİL OLUYOR
Pandemi sürecinde “ses” tarafındaki bu hızlı gelişmeleri takip etmekle yetinen Youtube, bireylerin ve kurumların podcast’e ilgisinin hızla arttığını görünce harekete geçti ve podcast operasyonlarını yönetmesi için geçen yıl Kai Chuck’ı atadı.
Youtube bilindiği gibi Google’ı da bünyesinde barındıran Alphabet Grubu’nun çatısı altında ve aynı zamanda Google’dan sonra Dünya’nın en büyük ikinci arama motoru konumunda.
Aslında Alphabet Grubu bünyesinde Google Podcasts yıllardır podcast dizini (platformu) olarak hizmet veriyor. Ancak Spotify ve Apple Podcasts’in sahip olduğu pazar payıyla karşılaştırıldığında yüzde 2-3’leri aşamayan oranıyla neredeyse hiç kullanılmıyor. Spotify ve Apple son yıllarda podcast tarafına büyük yatırımlar yaparken Google Podcasts ile ilgili hemen hemen parmak oynatılmadı.
Öyle anlaşılıyor ki, Alphabet Grubu, Google Podcasts’e yatırım yapıp büyütmek yerine, video alanında tekelleşmiş Youtube’a podcast operasyonunu entegre etmeyi tercih etmiş gibi gözüküyor.
Şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmamış olmasına karşın yakın zamanda Youtube’un podcast yöneticisi Kai Chuck tarafından PodNews’e gönderilen dökümanlarda yakında Youtube’un RSS’i desteklemeye başlayacağı ve www.youtube.com/podcasts sekmesiyle podcast’e özel bir ana sayfanın kullanıma sunulacağı kaydediliyor.
Youtube podcast sekmesi kullanıma sunulduktan sonra muhtemelen Google Podcasts uygulaması ya tamamen kapatılacak ya da birçok Google ürününde olduğu gibi ileri bir tarihte fişi çekilmek üzere öylece kendi haline bırakılacak.
SES VE VİDEOYU NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR?
Alphabet Grubu neden böyle bir adım atıyor?
Spotify’ın ses tarafındaki agresif adımları ve büyümesi karşısında Youtube’un bu hamlesi akıllıca gözüküyor. “Ses” alanında bir markaya ayrıca enerji harcayıp büyütmeye çalışmak yerine videonun yanına “sesi” de ekliyor ve aynı kanal üzerinden kullanıcıya sunuyor; isteyene video isteyene podcast veriyor. Üstelik geçişkenliği kolay, esnek bir yapı oluşturuyor.
Özellikle Spotify’ın yatırımlarıyla podcast’e ilgi son yıllarda artsa da, bilinirlilik ve talep henüz yeterli düzeyde değil. Oysa Youtube küresel olarak popüler hale gelmiş bir marka. Podcast de bu popüler markanın altına koyulduğunda kullanıcı farkındalığını ve bilinirliliğini artırmak mümkün olacak. Yani hazır bir markanın gücünden yararlanmış olacak. Açıkçası bu büyük bir fark yaratacak.
Yapılan bazı araştırmaların da gösterdiği gibi, Youtube bu haliyle bile Almanya, ABD gibi bazı ülkelerde podcast dinlemede ya Spotify’dan hemen sonra, ya da Spotify ve Apple Podcasts’ten sonra en çok kullanılan platform konumunda.
Önemli ayrıntılardan birisi de, “keşfedilebilirlik” konusu olacak. Spotify, Apple Podcasts algoritması ve platform içi arama özellikleri kaliteli ve istikrarlı podcast yayınlarının kullanıcı tarafından “keşfedilmesini” henüz desteklemiyor. Her iki marka da buna henüz istenilen çözümü üretebilmiş değil. Editörlerle bunu çözmeye çalışıyorlar.
Oysa Youtube’un video tarafından geliştirdiği bir altyapı ve teknoloji zaten var. Üstelik bu teknoloji milyonlarca kullanıcısıyla oluşturduğu geniş bir veri ağının üzerinde ilerliyor. RSS’i desteklemeye başladıktan sonra podcast sekmesini bu ana omurgaya nasıl ve tam olarak hangi entegrasyonla oturtacağını henüz bilmiyoruz, ama video tarafında yıllardır geliştirdiği güçlü teknoloji ve algoritmasıyla “keşfedilebilirlik” konusunda Spotify ve Apple’a karşı üstünlük sağlaması mümkün gözüküyor.
Bu ayrıntı öyle hayati bir unsur haline gelebilir ki, Youtube’u podcast içerik oluşturucularının ve haliyle kullanıcılarının en gözde platformu haline getirebilir.
Spotify ve Apple Podcasts tarafının önemli sancılarından birisi de içerik oluşturucularına “gelir modeli” sunmaktaki zorlukları. Reklamverenlerin podcast’e ilgisi yeni yeni oluşuyor. Spotify ve Apple’ın bir yıl önce kullanıma sunduğu “podcast aboneliği”yle ilgili şüpheler yüksek ve nasıl ilerleyeceği de meçhul.
Oysa Youtube’un başta Google reklamcılığıyla (Adwords) desteklediği hazır ve güçlü bir reklam teknolojisi var. Bunu podcast tarafına entegre etmek güç olmayacaktır.
HİBRİT BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR
Başlangıçta da aktardığımız gibi Spotify videoya, Youtube da sese yatırım yapıyor. Spotify, sesi video ile zenginleştiriyor, Youtube sesi de bir seçenek olarak yapısına entegre ediyor.
İki marka da bir yönüyle buna mecbur. Çünkü bu yalnızca bu iki dev markanın hem video hem de ses tarafında kullanıcıyı tutması ve gelir elde etmeyi hedeflemesiyle ilgili değil; orta ve uzun vadeli bir stratejinin parçası.
İletişim ve genel mecra kullanımı ses ve videonun harmanlandığı yeni hibrid bir geleceğe doğru evriliyor. İş ve özel yaşam karması içinde mobil yaşam kökleşiyor. Yeni internet teknolojileri, güçlenen veri iletimi, dahası yapay zeka teknolojisiyle desteklenen “akıllı ev”, “akıllı otomobil”, “akıllı giyilebilir kıyafetlerle” yaşam akışı kesintisiz ve bağlı hale geliyor. Bu da, kişinin ihtiyaç ve isteğine göre, sesle video arasındaki entegrasyonu, geçişkenliği zorunlu hale getiriyor. Yani bir içeriği işe gitmeden hemen önce video olarak tüketmeye başlayıp biraz sonra otomobilinizde podcast olarak tüketmeye devam edebilirsiniz. Ya da video ve podcast versiyonları arasında tercih yapabilirsiniz.
Dahası, bugün için biraz fütüristik gözükse de, ses ve video yalnızca birer “medya” aracı olmanın ötesine doğru genişleme potansiyeli taşıyor. Bireysel, sosyal, grupsal, ticari, özel ve genel her türlü süreç için sesi ve videoyu özelleştirerek kullanma imkanının oluşması, teknoloji geliştirmelerini, modellemeleri ve kullanım şekillerini de genişletecek.
Elbette Spotify ve Youtube gibi markalar teknoloji geliştirme boyutuyla sürecin bir tarafındalar; diğer tarafında ise kullanıcılar bulunuyor. İçeriği tüketme ve aynı zamanda içerik geliştirme biçimleri ve talepleri bu markalara teknolojilerini dinamik olarak geliştirme ve yön verme imkanı sağlayacak.
Ama öyle anlaşılıyor ki, Siri, Google Asistan, Alexa, Cortana, Bixby gibi sanal asistanların da sürece eklemlenmesiyle ses ve videonun yaşamımızın odağına yerleştiği bir döneme adım atmamız kaçınılmaz gözüküyor. Hele hele bugünlerde sıkça gündeme gelen Web 3.0 ve metaverse evreniyle birlikte “yazılı” dünyadan “ses ve videonun” hâkim olduğu bir dünyaya biraz daha yaklaşmış olacağız.
Kiminiz için pek mümkün ve heyecan verici, kiminiz içinse hayal ötesi bu geleceğin ayrıntılarını ele almak da artık başka yazıların konusu olsun…
NOT: Bu yazı ilk olarak Gazete Duvar‘da yayınlanmıştır.
Beğenebilirsin
Haberler
Google Workspace otomasyon akışlarına ve podcast tarzı özetlere kavuşuyor
Google, bulut tabanlı üretkenlik araçları paketi Workspace’i yeni yapay zeka özellikleriyle güncelliyor. Workspace ilerleyen süreçte, Google Docs taslakları NotebookLM’in Sesli Genel Bakışları gibi podcast tarzı genel bakışlara dönüştürme ve kopya parçacıklarını gözden geçirme özelliğine sahip olacak.
Yayınlanma tarihi
1 gün önce=>
10 Nisan 2025Google, bulut tabanlı üretkenlik araçları paketi Workspace’i yeni yapay zeka özellikleriyle güncelliyor. Workspace ilerleyen süreçte, Google Docs taslakları NotebookLM’in Sesli Genel Bakışları gibi podcast tarzı genel bakışlara dönüştürme ve kopya parçacıklarını gözden geçirme özelliğine sahip olacak.
Paket, elektronik tabloların güncellenmesi ve bilgi için belgelerin taranması gibi çok adımlı süreçleri otomatikleştirmek üzere tasarlanmış bir araç olan Workspace Flows’u kazanıyor. Flows, özel görevleri yerine getirmek için Google’ın özel yapay zeka destekli sohbet robotları markası olan Gems’ten yararlanabiliyor ve ayrıca veri almak için Google Drive gibi uygulamalarla entegre olabiliyor.
Google Workspace Ürün Başkan Yardımcısı Yulie Kwon Kim, blog yazısında “İhtiyacınız olanı sade bir dille anlatın, Workspace Flows sofistike, mantık odaklı akışlar tasarlayıp oluştursun. Ayrıca Workspace Flows’u güvendiğiniz diğer üçüncü taraf araçlara bağlamak için iş ortaklarımızla birlikte çalışarak Workspace’in ötesinde iş akışlarını desteklemesini sağlıyoruz” dedi.
Geliştirmeler, Google’ın Microsoft 365 gibi platformlarla rekabet eden Workspace’i yapay zeka öncelikli bir deneyim haline getirmeye çalıştığı bir dönemde geldi. Arama devi ilk olarak Mart 2023’te Workspace’e üretken yapay zeka işlevselliği eklemeye başladı ve kısa süre önce belirli yapay zeka çalışma alanı özellikleri için ek ücretleri kaldırdı; ancak Workspace planlarının fiyatını artırdı.
Workspace ilerleyen süreçte, Google Docs taslakları NotebookLM’in Sesli Genel Bakışları gibi podcast tarzı genel bakışlara dönüştürme ve kopya parçacıklarını gözden geçirme özelliğine sahip olacak. Kim, “Düzeltmeme yardım et” adlı yeni bir özelliğin, argümanların nasıl güçlendirileceği, yapının nasıl iyileştirileceği ve noktaların nasıl daha net hale getirileceği konusunda öneriler sunacağını söyledi.
Google E-Tablolar’da, bu yılın sonlarında kullanıma sunulacak olan “Analiz etmeme yardım et” adlı yeni bir özellik rehberlik sağlayacak, eğilimleri öne çıkaracak ve etkileşimli grafikler oluşturmaya yardımcı olacak. Google Meet’te, “Benim için not al” adlı bir araç, video görüşmelerindeki belirli konuları özetleyebilir ve özetleyebilir. Google Chat kullanıcıları, herhangi bir sohbette “@gemini” yazarak Google’ın Gemini sohbet robotunu çağırabilecekler.
Google’ın iş için yapay zeka destekli video oluşturma uygulaması Google Vids, yakında Google’ın uygulama ile entegre ettiği Veo 2 modelini kullanarak video klipler oluşturabilecek.
Son olarak Google, AB’nin GDPR’si gibi düzenlemelere uymaya yardımcı olmak için müşterilerin verilerinin nerede işlendiğini kısıtlamasına olanak tanıyan yeni veri ikamet kontrolleri getirdiğini söyledi.
Kaynak: TechCrunch
Haberler
Artık kimse ‘podcast’i nasıl tanımlayacağını bilmiyor ve bu bir sorun haline geliyor
“Podcast” tanımı değişiyor ve YouTube videoları da sıklıkla bu kategorinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu değişim, netlik ve gelişmiş izleme ölçümleri isteyen reklamverenler için resmi karmaşıklaştırıyor. Sektör liderleri, gelecekteki büyümeyi güvence altına almak için birleşik bir podcast tanımı istediklerini söylüyor.
Yayınlanma tarihi
4 gün önce=>
7 Nisan 2025Artık kimse “podcast ”in ne olduğunu tam olarak nasıl tanımlayacağını bilmiyor ve bu konudaki tartışmalar sektörü çalkalıyor.
“Podcast” terimi, insanların bir şeyler tartıştığı isteğe bağlı sesli bir program anlamına geliyordu, ancak bu tanım zamanla bulanıklaştı.
Oxford Road ve Edison Research’ün “Podcast Nedir? Özünü Koruma, Genişlemeye Yönelik Yapılandırma” başlıklı yeni raporuna göre , insanların yarısından fazlası (%52) artık yalnızca YouTube’da bulunan videoların podcast olarak kabul edilebileceğini söylüyor.
Anketteki en popüler tanım (%72 tarafından kabul edilen) Spotify veya Apple Podcasts gibi başka yerlerde de sesli şovlar olarak mevcut olan YouTube’da bir konuyu tartışan insanların kayıtlarıydı.
Yanıtlar insanların medya alışkanlıklarına göre değişti. İnsanlar podcast dinlemişlerse YouTube’daki videoları podcast olarak değerlendirmeye daha istekli olurken, video podcast izlemişlerse daha da istekli oldular. Oxford Road ve Edison Research, rapor için 12 yaş ve üzeri 4.000’den fazla Amerikalı ile anket yaptı.
Her seçeneği bir podcast olarak değerlendiren paylaşım
Anket, formatın tanımının nasıl değiştiğinin bir başka işareti – ve bu sadece akademik bir mesele değil.
Podcasting hiç bu kadar büyük olmamıştı. Başkanlık seçimlerinin şekillenmesine yardımcı olduğu düşünülüyor ve Big Tech de bu işten payını almaya geliyor. YouTube Şubat ayında her ay 1 milyardan fazla kişinin platform üzerinden podcast dinlediğini açıkladı. Bu arada Spotify da video alanına giriyor. İçerik oluşturucular da giderek daha fazla bu mecraya giriyor.
Ancak podcast mecrasında ses ve videonun yakınsaması, reklamverenler için kafa karışıklığına ve karmaşıklığa neden oldu. Rapora göre, reklam alıcıları artık podcast yayınlarının müşterilerinin bütçelerinden hangisinden (ses ya da video) karşılanacağı konusunda tartışmak zorunda kalıyor ve bu da reklam satın alma sürecini yavaşlatıyor. Spotify ve YouTube gibi platformlar da üçüncü taraf takibini zorlaştırıyor, bu da performans reklamverenlerinin reklamlarının nasıl performans gösterdiğini değerlendirmekte zorlandığı anlamına geliyor.
Pazarlamacıların podcast reklamları satın almasına yardımcı olan Oxford Road ve Veritone One’ın CEO’su Dan Granger, “Netliğin olmadığı yerde, kafa karışıklığı ve hayal kırıklığı olur ve reklamverenler işlerini başka bir yere götürür. Reklamverenlerin bu yüzden program satın almadıklarını gördük. Bu çok önemli” dedi.
Oxford Road ve Edison’un raporu podcast endüstrisini ortak tanımlar üzerinde anlaşmaya ve platformlar arasında podcasting’i ölçmek için bir sistem geliştirmeye çağırıyor.
Video, ev sahipleri için de soru işaretleri yaratıyor
Videoya geçişin podcasting için başka sonuçları da var. Dosyaların video olarak yüklenmesi sunucuya daha fazla para kazandırabilir ve reklamverenlerin daha büyük bir kitleye ulaşmasını sağlayabilir, ancak aynı zamanda daha fazla iş yaratır.
PBS, Netflix ve diğerleri gibi kuruluşlar için podcast’ler hazırlayan, pazarlayan ve bunlardan para kazanan The Podglomerate’in CEO’su Jeff Umbro, “Bu iyi bir şey çünkü sektörü ileriye götürüyor. Ayrıca kimsenin bunun getirdiği idari yükten, tüm bu ödemelerin nasıl uzlaştırılacağından, tüm bu platformlara yüklemenin ne kadar zaman alacağından bahsetmediğini düşünüyorum” dedi.
Daha genel olarak, bu değişim sunucular için kimlik sorularını gündeme getiriyor. Sesten videoya geçtikçe, canlı etkinlikler düzenledikçe ve sosyal medyada reklam sattıkça, daha çok influencer gibi görünmeye başlıyorlar.
Influencer kulübüne katılmak, potansiyel olarak daha büyük bir reklam pastasına erişmek anlamına geliyor. EMARKETER’a göre, reklamverenler 2024 yılında influencer pazarlaması için 9,2 milyar dolar harcarken, podcast reklamcılığı için 2,3 milyar dolar harcadı. Bununla birlikte, bu durum onları podcast yayıncılığının, sunucuların izleyicilerle kurduğu samimi ilişki gibi olumlu özelliklerinden de uzaklaştırabilir.
Sunucular başka işlere daldıkça, ortaya çıkan reklam dolarlarının paydaşlar arasında nasıl paylaşılacağını bulmak da karmaşık hale gelebilir. Bir de podcast’in YouTube’daki değerine ne olacağı sorusu var. YouTube videoları podcast’lerin reklam oranlarının yaklaşık üçte birine denk gelebiliyor çünkü reklamverenler izleme kalitesini göz ardı ediyor.
Uzun süredir podcast reklamcısı olan LifeLock’un müşteri edinme müdürü Steve Blackford, video reklamcılığını çözmeye kararlı olduğunu çünkü kitlenin oraya gittiğini söyledi. Ancak bir reklam hem video hem de ses üzerinden yayınlandığında onu takip etmek zor. Bazı podcast yayıncıları video ve sesi bir paket olarak satıyor ve kitleyi kanala göre ayırmıyor.
Blackford, “Bir performans pazarlamacısı olarak bunların hepsini bir araya getirmek zor. Hangi değeri elde ettiğimi nasıl bilebilirim?” diyor.
Bazı oyuncular bu karmaşıklığı çözmeye çalışıyor. SiriusXM, bir podcast reklamının video ve sosyal medya için farklı versiyonlarını oluşturan bir araç olan Creator Connect’i kullanıma sunuyor.
SiriusXM’in podcast ve uydu satışlarını yöneten Gabe Tartaglia, şirketin reklamverenlerden, sunucuların çok platformlu çabalarına karşı satın alabilmek istediklerini duyduğunu söyledi.
SiriusXM’in podcast reklamverenlerinin yaklaşık %12’si halihazırda birden fazla formatta reklam yayınlıyor.
Spotify yaptığı açıklamada dinamik reklam araçları sunduğunu ve podcast reklam ekosistemini desteklemek için üçüncü taraflarla birlikte çalıştığını söyledi.
Bir isimde ne var?
Raporun yazarları 30 sektör paydaşıyla görüştü ve birkaç ortak tema buldu. Bazıları ses unsurunun öncelikli olduğunu söyledi.
Granger, “Eğer sesini kapatabiliyorsanız ve bir anlam ifade etmiyorsa, o artık bir pod değildir,” dedi.
Bazıları ise hangi platformda olduğunun önemli olmadığını söyledi.
Araştırmacılar podcast için yeni bir tanım önerdi: “Çok çeşitli tema ve formatlarda epizodik içerik içeren, isteğe bağlı ses odaklı bir program.”
Ya da daha basitçe: “Eğer gözleriniz kapalıyken de çalışıyorsa, bu bir podcast’tir.”
Bu arada bir video podcast, “senkronize görsellerin deneyimi anlamlı bir şekilde şekillendirdiği, sözlü içeriğe odaklanan, epizodik, isteğe bağlı bir programdır.”
Granger, podcast yayıncılığının reklamverenler için ölçülmesini ve netleştirilmesini sağlayan ortak bir kelime dağarcığı olmadan sektörün gerileme riski taşıdığını söyledi.
“Sektöre yapılan yatırımlar sektördeki büyümeyi takip ediyor” dedi. “Ve eğer bunu tanımlayamazlarsa, tahmin edemezsiniz ve tahmin edemezseniz, kurumsal sermaye daha az boğa olur, daha az büyümeniz olur.”
Birkaçı “podcast” kelimesinin tamamen ortadan kalkmasına aldırmayacaklarını söyledi.
Raporda, “This American Life” sunucusu Ira Glass’ın “Podcasting ortadan kalkarsa, bu ulusal bir trajedi olmaz. Yaratıcı insanlar bir şeyler yapmak için bir yer bulacaktır” sözlerine yer verildi.
Bir başka görüş ise sektörün reklamverenler nezdinde güçlü bir itibar kazanmış bir terimi terk etmemesi gerektiği yönünde.
Üzerinde anlaşmaya varılan bir konu da videonun podcast’ler için bir format olarak ortadan kalkmayacağı, özellikle de YouTube’un podcast’ler için büyük bir oyun oynadığı. YouTube’un rolü, Semafor’un araştırdığını bildirdiği gibi dinamik reklam ekleme işine girerse daha da artmaya hazırlanıyor. Bu, daha fazla kişiselleştirmeye ve potansiyel olarak izlenebilirliğe olanak sağlayacaktır.
Kaynak: Lucia Moses / Business Insider
Haberler
Bir profesyonel gibi ses getirmek için podcast girişi nasıl yazılır?
Kendini adamış bir izleyici kitlesini büyüleyen ve elinde tutan bir podcast başlatmak için istekli misiniz? Öyleyse, harika bir podcast girişinin önemini anlıyorsunuz demektir. Bu ilk birkaç dakika, dinleyicilerinizin programınıza olan ilgisini artırabilir veya azaltabilir. Bu yazıda, dinleyicileri kendine bağlayan ve ilgi çekici bir dinleme deneyimi için zemin hazırlayan büyüleyici bir podcast giriş metni oluşturmanın ayrıntılarını keşfedeceksiniz.
Yayınlanma tarihi
7 gün önce=>
4 Nisan 2025Kendini adamış bir izleyici kitlesini büyüleyen ve elinde tutan bir podcast başlatmak için istekli misiniz? Öyleyse, harika bir podcast girişinin önemini anlıyorsunuz demektir. Bu ilk birkaç dakika, dinleyicilerinizin programınıza olan ilgisini artırabilir veya azaltabilir.
Bu blog yazısında, dinleyicileri kendine bağlayan ve ilgi çekici bir dinleme deneyimi için zemin hazırlayan büyüleyici bir podcast giriş metni oluşturma sanatını keşfedeceğiz.
Bir podcast tanıtımı, dinleyicilerinizi dünyanıza davet eden sanal bir el sıkışma işlevi görür. Bu, bir bağlantı kurduğunuz ve programınızın özünü ilettiğiniz andır. Ancak, dinleyicilerinizin dikkatini çekmek incelik ve iyi hazırlanmış bir yaklaşım gerektirir.
Güçlü bir kanca kullanarak dinleyicilerinizin dikkatini hemen çekebilirsiniz. Bunu, meraklarını cezbeden ve onları podcast’inizi dinlemeye devam etmeye zorlayan yem olarak düşünün. Doğru kelimeleri, müziği ve tonu kullanarak podcast dinleyicilerinizin sizinle birlikte bir yolculuğa çıkmaları için karşı konulmaz bir davet oluşturabilirsiniz.
Kalıcı bir etki bırakan büyüleyici bir açılış hazırlamanın derinliklerini keşfetmeye hazırlanın. O kritik ilk anlarda dinleyicilerinizin ilgisini çekmenin sırlarını çözelim.
Podcastinizin Bazı Bölümleri
Podcast Girişi
Podcast girişi, bir podcast bölümünün şova giriş niteliğindeki açılış bölümüdür. Podcast girişi, dinleyicileri etkilemeyi ve bağlamayı, bölümün geri kalanı için tonu belirlemeyi ve izleyiciyle bir bağ kurmayı amaçlar.
Genellikle giriş müziği, seslendirme, bölüm konusu, bölüm başlığı, sunucu ve konuk adı ve podcast’in amacına ilişkin kısa bir genel bakış gibi unsurları içerir
Bölüm Fragmanı
Bölüm fragmanı, bir podcast’in tam bölümünden önce yayınlanan kısa bir ön izleme veya tanıtım bölümüdür. Yaklaşan bölümün içeriğine dair bir bakış sunarak dinleyicilere ne bekleyebileceklerine dair bir ön izleme sunar.
Podcast Çıkışı
Bir podcast outro, “son bölüm” veya “kapanış bölümü” olarak da bilinir, bir podcast bölümünün sonuç kısmıdır. Genellikle bölümün son kısmıdır ve birkaç amaca hizmet eder.
Herkes bir podcast’i nasıl sonlandıracağını bilmez. Bu bölümde, sunucular genellikle konuklarına, sponsorlarına veya sadık dinleyicilerine destekleri ve katkıları için şükranlarını sunarlar.
Birlikte, bu üç bölüm -giriş, bölüm fragmanı ve çıkış- bir podcast bölümünde kusursuz ve ilgi çekici bir akış yaratmak için uyumlu bir şekilde çalışır. Dinleyicilerin dikkatini çeker, ana içerik boyunca ilgilerini canlı tutar ve bölüm sona ererken kalıcı bir izlenim bırakır.
Gösteri notları
Podcast gösteri notları genellikle bölümden alınan önemli noktaları, tartışılan konuları ve çıkarımları içerir. Genellikle dinleyicinin deneyimini geliştirmek için konuşma sırasında bahsedilen ek bağlam, bağlantılar ve kaynaklar sağlarlar. Gösteri notları ayrıca zaman damgaları da içerebilir ve dinleyicilerin bölümün belirli bölümlerine veya segmentlerine kolayca gitmesini sağlar.
İyi Bir Podcast Girişi Neden Önemlidir?
Bu bölüm sadece birkaç cümleden oluşsa da, başarılı bir podcast’te hayati bir rol oynar. Bir dinleyici podcast’inize bir öneri yoluyla veya şans eseri rastladığında, en başından itibaren iyi bir izlenim bırakmak çok önemlidir.
Dikkat Çekmek
Podcast girişinin ilk ve en önemli rolüdür. Podcast’inizin ilk izlenimini oluşturur. Dinleyicinin dikkatini çekme ve ilgisini en baştan itibaren uyandırma şansınızdır. İyi hazırlanmış bir giriş, dinleyiciyi yakalayabilir ve daha fazla dinlemek istemelerini sağlayabilir.
Tonu Ayarlama
Giriş, podcast’inizin tonunu belirler ve genel ruh halini veya atmosferini oluşturur. Dinleyicilere ne beklemeleri gerektiğine dair bir fikir verir ve sonraki içerik için beklenti yaratır.
Tanıdıklık Oluşturma
Tutarlı ve iyi hazırlanmış bir giriş, dinleyicileriniz için bir aşinalık yaratır. Düzenli dinleyicileriniz tanıdık giriş müziğini veya sunucunun sesini duyduğunda, bu bir bağ hissi yaratabilir ve zamanla sadakat oluşturabilir.
Markalaşma ve Kimlik
Podcast logolarının yanı sıra, giriş metni ve müzik de marka kimliğinize ve tanınırlığınıza katkıda bulunur. Bir podcast girişi, podcast’inizin markasını ve kimliğini oluşturmanıza yardımcı olur. Benzersiz tarzınızı sergilemenize, kişiliğinizi ve değerlerinizi göstermenize olanak tanır. Girişinizdeki tutarlılık, dinleyicilerin podcast’inizi tanımasına ve hatırlamasına yardımcı olabilir.
İyi Bir Podcast Girişi Yazın – Neleri Dahil Etmelisiniz
Kanca
Kanca, podcast’inizin tonunu belirler ve güçlü bir ilk izlenim yaratır. Hedef kitlenizle yankılanmalı, meraklarını uyandırmalı ve podcast’inizin sunduklarını keşfetmeye istekli hale getirmelidir. Girişinizde kullanabileceğiniz bazı etkili kancalar şunlardır:
- Provokatif Soru: Dinleyicilerin ilgisini çeken ve meraklarını uyandıran düşündürücü bir soru sorun.
- Şaşırtıcı Gerçek veya İstatistik: Podcast’inizin konusuyla ilgili şaşırtıcı bir gerçek veya istatistik paylaşın.
- Hikaye anlatımı: Canlı bir dil kullanımı ve heyecan verici maceraların vaadi, onların merakını uyandırır ve onları podcast’inizi keşfetmeye davet eder.
Örnek: “Yüksek başarı gösterenleri diğerlerinden ayıran şeyin ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Success Secrets podcast’inde, bireyleri büyüklüğe taşıyan stratejileri ve zihniyetleri ortaya çıkarıyoruz.”
Giriş
- Dinleyiciler hoş geldiniz
- Sunucu tanıtımı: Sunucunun adı, pozisyonu…
- Adı göster
Örnek: “Podcast’inizi oluşturmanıza ve topluluğunuzla bağlantı kurmanıza yardımcı olduğum Smarter Podcasting’e hoş geldiniz. Ben Niall Mackay, Podcast Adamı, Seven Million Bikes Podcast’in Kurucusuyum”
Bölümün Amacını ve Temasını Belirtin
Amacı kısaca açıklayın, belirli bölümün içeriğinin kısa bir özetini yapın, beklenti yaratın ve dinleyicilerde bölümün tamamını dinlemeleri için bir neden verin.
Örnek: “Bugünkü bölümde, podcast içeriğinizi planlamanın önemi ve bunun şovunuzu bir sonraki seviyeye nasıl taşıdığı hakkında konuşacağız”
Giriş müziği
Podcast müziği, podcast’inizin tonunu ve atmosferini belirlemede önemli bir rol oynar. Podcast’inizin marka kimliğini oluşturmanıza ve kitleniz için unutulmaz bir dinleme deneyimi yaratmanıza yardımcı olur.
Aşağıdaki Podcast programımı dinlerseniz, tüm podcast girişlerimde aynı müziği kullandığımı duyacaksınız.
- Podcast girişlerinizde kullandığınız müziğin uygun şekilde lisanslandığından ve onu kullanmak için gerekli haklara sahip olduğunuzdan emin olmanız önemlidir.
- Podcast’inizin tonunu ve temasını yansıtan müzik seçin.
- Müziğiniz ile seslendirmeniz arasındaki ses seviyelerine ve geçişlere dikkat edin.
Eyleme çağrı
Girişinizin sonuna net bir harekete geçirici mesaj ekleyin. Dinleyicileri abone olmaya, bir sonraki bölümü bulmaya, bir inceleme bırakmaya veya daha fazla kaynak için web sitenizi ziyaret etmeye teşvik edin.
Örnek: “Ek kaynaklar, gösteri notları ve özel içerik için www.example.com adresindeki web sitemizi ziyaret edin. Tutkulu dinleyicilerimizden oluşan topluluğumuza katılmanızı sabırsızlıkla bekliyoruz. Şimdi, bugünün bölümüne dalalım!”
Podcast giriş örnekleri
Podcast programımı dinleyin ve her bölümdeki podcast girişlerine odaklanın:
İyi Bir Podcast Girişi Yazın – Daha Fazla İpucu
Yapılması ve yapılmaması gerekenleri takip ederek, podcast’inizin diğerlerinden sıyrılmasını sağlayacak güçlü ve etkili bir podcast girişi yaratabilirsiniz.
Yapılması gerekenler
- Kendi podcast giriş metninizi oluşturun
Bazı örnek senaryolara dayanarak, kendi şovunuz için bir tane yazın. Podcast’inizin özünü etkili bir şekilde ileten öz ve ilgi çekici bir senaryo yazın. Şovun adı, bölüm numarası (varsa), sunucu/yardımcı sunucu bilgileri ve dinleyicilerin ne bekleyebileceğine dair kısa bir genel bakış gibi temel bilgileri ekleyin.
- Tutarlı bir format kullanın
Podcast girişiniz için tutarlı bir format oluşturun. Bu, aşinalık yaratmaya yardımcı olur ve izleyicilerinizin bunu tanıyıp şovunuzla ilişkilendirmelerine olanak tanır.
- Sadece kısa bir giriş yapın
Belirli bir bölüm için podcast giriş metninizi 30 ila 60 saniye arasında tutmayı hedefleyin. Amaç, dinleyicilerinizin daha fazlasını istemesini sağlayacak bir fragman sunmaktır. Bunu öz tutarak, podcast’inizin gerçek özü için bolca yer bırakır ve izleyicilerinizin ilgisini kaybetmekten kaçınırsınız.
- Tutarlı bir format kullanın
Podcast girişiniz için tutarlı bir format oluşturun. Bu, aşinalık yaratmaya yardımcı olur ve izleyicilerinizin bunu tanıyıp şovunuzla ilişkilendirmelerine olanak tanır.
Yapılmaması gerekenler
- Çok uzun yap
Bir podcast’in ne kadar uzun olması gerektiğinin farkında olun. İzleyicilerinizin ilgisini kaybetmenize neden olabilecek uzun girişlerden kaçının. Öz ve odaklanmış bir giriş, dikkati çekmede ve dinleyicilerin ilgisini canlı tutmada daha etkilidir.
- Bilgi aşırı yüklenmesi
Gelecek hakkında bir ön izleme sunmak önemli olsa da, dinleyicilerinizi giriş bölümünde aşırı ayrıntılarla boğmaktan kaçının. Daha derin dalışı ve daha kapsamlı bilgileri bölümün ana içeriğine saklayın.
- Aşırı tanıtım yapın
Podcast girişinizde sponsorlardan, yaklaşan etkinliklerden veya diğer ilgili promosyonlardan bahsetmeniz kabul edilebilir. Ancak girişinizi bir e-ticaret satış şovuna dönüştürmemeye dikkat edin. İçeriğinizi tanıtmak ve dinleyicilerinize değer sunmak arasında bir denge kurun. Girişiniz öncelikle kitlenizi etkilemek ve büyülemek için bir araç olarak hizmet etmelidir.
- Ses kalitesini ihmal edin
Podcast girişinizin ses kalitesine dikkat edin. Net ve berrak bir ses sağlamak için profesyonel kayıt ekipmanı kullanın. Genel dinleme deneyimini azaltabilecek herhangi bir arka plan gürültüsünü, dikkat dağıtıcı unsurları veya teknik sorunları düzenlemek için zaman ayırın. Cilalı ve iyi üretilmiş bir giriş, podcast’inizin profesyonelliğini artırır.
İyi Bir Podcast Girişi Yazın – Daha Fazla Kaynak
Müzik nerede bulunur?
Daha önce de belirttiğim gibi telif hakkı yasalarına ve lisanslama gerekliliklerine saygı gösterdiğinizden emin olun.
Bunu yapmanın en iyi yolu, kendi özel podcast müziğinizi yaratmaları için Seven Million Bikes Podcasts’i işe almaktır!
Ses mühendisimiz Lewis Wright deneyimli bir müzik yapımcısıdır ve Seven Million Bikes podcast’ini başından beri üretmektedir ve birçok müşterimiz için podcast müzikleri yaratmıştır.
Lewis, Vietnam’da Uniqlo, Dutch Lady, Pinkfong, Badanamu ve HTV3 gibi çok sayıda müşteriyle çalıştı.
Podcast’iniz için ücretsiz giriş müziği bulmak, telifsiz müzik sunan çeşitli platformlar aracılığıyla da yapılabilir. Açıkça “telifsiz” olarak etiketlenen müzikleri arayın. Bu, lisansı aldıktan sonra, her kullanım için ek ücret ödemeden müziği kullanabileceğiniz anlamına gelir.
YouTube Ses Kütüphanesi
YouTube, podcast girişlerinizde kullanabileceğiniz telifsiz müziklerden oluşan geniş bir koleksiyon sunar. YouTube Ses Kütüphanesine studio.youtube.com adresini ziyaret ederek ve “Ses Kütüphanesi” bölümüne giderek erişebilirsiniz.
Free Music Archive (freemusicarchive.org )
Free Music Archive, telifsiz seçenekler de dahil olmak üzere geniş bir yelpazede müzik parçası sunan bir platformdur. Kapsamlı kütüphanelerini keşfedebilir ve sonuçları türe, ruh haline ve hatta gereken atıf türüne göre filtreleyebilirsiniz.
Epidemic Sound (epidemicsound.com )
Epidemic Sound, podcast’ler de dahil olmak üzere çeşitli yaratıcı projeler için yüksek kaliteli müzik ve ses efektlerinden oluşan geniş bir kütüphane sunan popüler bir platformdur.
Yardımcı olacak araçlar ve platformlar
Podcasting Rehberleri ve Bloglar
Podcasting rehberleri ve bloglar gibi podcasting’e adanmış çevrimiçi kaynakları keşfedin. Bu platformlar genellikle ilgi çekici girişler hazırlama, deneyimli podcaster’lardan içgörüler paylaşma konusunda kapsamlı makaleler ve eğitimler sunar.
- “Podcast Sunucusu” (thepodcasthost.com )
- Yedi Milyon Bisiklet Podcast’leri
Senaryo Yazımı Kaynakları
Kitaplar, çevrimiçi kurslar veya yazma kılavuzları gibi kaynakları keşfederek senaryo yazma becerilerinizi geliştirin. Etkileyici anlatılar oluşturmayı, hikaye anlatma tekniklerini kullanmayı ve dinleyicilerinizi büyüleyecek ilgi çekici kancalar yaratmayı öğrenin.
Podcast Düzenleme Yazılımı
Benim önerim: Açıklama
Podcast girişinizi ince ayarlamak için Audacity, Adobe Audition veya GarageBand gibi podcast düzenleme yazılımlarını kullanın. Bu araçlar, girişinizin kalitesini artırmak için ses düzenleme, miksleme ve müzik veya ses efektleri ekleme gibi özellikler sunar.
Podcast giriş şablonu
- Röportaj podcast’i
“ Alanlarında fark yaratan ilham verici kişilerle derinlemesine sohbetlere daldığımız programa [Podcast Adı] hoş geldiniz.
Ben sunucunuz [Adınız] ve her hafta size [belirli konu veya temayı] inceleyen düşündürücü tartışmalar getiriyoruz . Değerli içgörüler edinmeye, ilham almaya ve yeni bakış açıları keşfetmeye hazır olun. Bugünkü bölümde, [Konuk Adı] adında, [Konukların uzmanlık alanı] konusunda uzman özel bir konuğumuz var. [Bölümün konusunu veya odağını kısaca belirtin] konusuna dalacağız . O halde lafı daha fazla uzatmadan hemen başlayalım!”
- Hikaye Anlatma Podcast’i
“ [Podcast Adı] ‘na hoş geldiniz . Burada sizi farklı zamanlardan, yerlerden ve bakış açılarından büyüleyici hikayelere götürüyoruz. Ben [Adınız] , bu olağanüstü anlatılarda rehberiniz. Her bölümde, size gerilim, entrika ve unutulmaz karakterlerle dolu [tema veya tür] ile ilgili sürükleyici hikayeler sunuyoruz. Bu bölümde, [merkezi olay örgüsünden veya öncülden kısaca bahsedin] konusuna daldığımızda sizi koltuğunuzun kenarında tutacak heyecan verici bir hikayemiz var . O halde arkanıza yaslanın, rahatlayın ve birlikte bu olağanüstü yolculuğa çıkarken hayal gücünüzün uçmasına izin verin!”
İyi Bir Giriş – Özet Nasıl Yazılır?
Artık iyi bir podcast girişinin önemini anlamışsınızdır. Bu, dinleyicilerinizin dikkatini çekmenin, gösterinizin tonunu belirlemenin ve yeni dinleyicileri izlemeye devam etmeye ikna etmenin kapısıdır. Unutmayın, o kritik ilk birkaç anda dinleyicilerinizi bağlama ve kalıcı bir izlenim bırakma gücüne sahipsiniz.
Bitirirken, pratiğin mükemmelliği getirdiğini unutmayın. Podcast giriş metninizi yazın, tutkuyla pratik yapın ve parlayana kadar geliştirin. Deney yapmaktan ve benzersiz tarzınızı bulmaktan korkmayın. Ve en önemlisi, bununla eğlenin!
Kaynak: Seven Million Bikes
Google Workspace otomasyon akışlarına ve podcast tarzı özetlere kavuşuyor
Artık kimse ‘podcast’i nasıl tanımlayacağını bilmiyor ve bu bir sorun haline geliyor
Bir profesyonel gibi ses getirmek için podcast girişi nasıl yazılır?
En son
- Haberler3 yıl önce
Podcast’ten para kazanmanın 12 yolu
- Haberler2 yıl önce
Spotify’dan ‘Şişedeki Çalma Listesi’
- Etkinlik1 yıl önce
‘Podcast Dinliyorum’ etkinliğinin ikincisi 25 Ekim’de
- Araştırma3 yıl önce
Mart ayına Anchor, Buzzsprout ve Spreaker damgası
- Haberler3 yıl önce
Video podcast nedir?
- Haberler3 yıl önce
Podcast’leri nasıl daha hızlı dinleyebilirsiniz?
- Araştırma8 ay önce
Popüler podcast yayıncıları sektördeki en büyük zorlukları yorumluyor
- Haberler3 yıl önce
Daniel Ek Spotify’ın büyük vizyonunu anlattı